Damar Tıkanıklığı

Yazar: Adsız Tarih: 00:58 Kategori: Yorum: Yorum Yap

...Organlarımızın çalışmaları için gerekli olan maddeleri taşıyan kanı pompalamakla görevli olan kalp, bu görevini yapmak için dakikada ortalama 70 kere kasılır ve her defasında ortalama 70 ml kanı organlarımıza gönderir. Ortalama bir insan ömrü boyunca, kalbimiz yaklaşık 2.5 milyar kez kasılmakta ve bu süre boyunca 180 milyon litre kanı vücudumuza pompalamaktadır.
Organların canlılığını koruyabilmeleri ve görevlerini yapabilmeleri için besin maddelerine ve oksijene gereksinimleri vardır. Bunlar organlarımıza kan ile ulaştırılır. Kan ise organlara atardamarlar (arter) yolu ile taşınır. Kanın atardamarlara pompalanması işini kalbimiz yapar. Her organ gibi kalbin de beslenmesi gereklidir. Kalbin kendisini besleyen damarlara “koroner damar” (koroner arter) denmektedir. Koroner damarlarda olabilecek hastalıklar doğrudan kalbin çalışmasını ve verimini etkileyeceğinden dolayı hayati öneme sahiptir.Kalp damar hastalıklarında görülebilen şikayet veya klinik bulguları şu şekilde özetlemek mümkündür:
* Miyokart infarktüsü (kalp krizi)
* Ritim bozuklukları (aritmiler)
* Kalp yetmezliği
* Ani ölüm
* Bazen de kalp damar hastalığı önemli derecede kalbin beslenmesini bozduğu halde hiç şikayet olmayabilir (sessiz iskemi)
Koroner damarlar önemli ölçüde daraldığında göğüs ağrısı oluşur (angina). Bu ağrı, çoğunlukla yorulmayla, sinirlenmekle veya soğukla gelen, göğüs ön tarafında, sol kola, boyuna ve çeneye yayılabilen, 10-15 dakika süren, istirahat ile veya koroner damarları genişleten ilaç almakla geçen, sıkıştırıcı, baskı yapar tarzda bir ağrıdır (kararlı angina).
Ancak bazı durumlarda darlık yerinde dinamik değişiklikler olabilir ve bu durumlarda, ağrı istirahatte de gelebilir, daha uzun sürebilir ve istirahate veya ilaca kolay cevap vermeyebilir (kararsız angina). Bu tür angina kolaylıkla infarktüse yol açabildiğinden daha tehlikelidir.
Damardaki darlığın ilerleyip tam tıkanıklığa yol açması halinde, kalbin o damar tarafından beslenen bölgesinin hücreleri çalışamaz hale gelir. Damarın tıkalı kalma süresinin 6 saati geçmesi halinde, o bölgenin hücreleri canlılığını koruyamaz ve geriye dönüşsüz olarak harap olur. Böylece kalbin o bölgesi kasılma görevini yapamaz, ritim bozuklukları oluşabilir ve ölüme kadar gidebilen ciddi problemler oluşabilir. Buna kalp krizi (miyokart infarktüsü) diyoruz.
İnfarktüste, yeri ve yayılımı anginaya benzeyen, ancak ondan çok daha şiddetli ve uzun süren göğüs ağrısı olur. Kalp krizi tanısında, şikayetlerden başka kalp elektrosu (EKG) ve kan testlerinden de yararlanılır. Miyokart infarktüsünde ilk 6 saat içinde damar tıkanıklığının balon veya pıhtı eritici ilaçlarla açılması halinde kalp kası harabiyetinin önlenmesi mümkün olabilir, onun için erken tanı çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki, kalp krizinden olan ölümlerin %50’si 1 saat içinde olmaktadır. Bu ölümlerin çok büyük bir kısmı, hastanede kolaylıkla tedavi edilebilecek olan, ritim bozukluklarından kaynaklanır. Bundan dolayı, benzer ağrısı olan hastalar, özellikle de kalp hastası olduğu biliniyorsa, en kısa zamanda bir sağlık merkezine başvurulmalıdır.
Ancak tıpta her zaman alışılageldik kurallar geçerli olmayabiliyor. Bazen, özellikle yaşlılarda ve şeker hastalığı (diyabet) olanlarda, angina veya infarktüse bağlı ağrı hiç olmayabilir. Böyle hastalar sessiz infarktüs geçirebilir. Yine bazı hastalarda göğüs ağrısı yerine, hazımsızlık, karın ağrısı, nefes darlığı, sırt ağrısı, kol ağrısı, çene ağrısı ve hatta diş ağrısı gibi şikayetler olabilir.
Paylaş: Facebook Twitter Google Plus Pinterest Tumblr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder